Kısmen kapalı gri bir Ankara sabahında Beypazarı yolundayız. Amacımız, Sarıyer Barajının güney yakasındaki muhteşem jeolojik oluşumları fotoğraflamak. Milyonlarca yıl önce aslında deniz olan ve Tetis okyanusunun kapanması aşamasında çökelen sedimanter malzemenin zaman içerisinde taşlaşmasıyla oluşan ve kuvvetli erozyonlar ile bugünkü jeomorfolojik yapısını alan bölge, dünyada değil de başka bir gezegendeymişsiniz hissini uyandırıyor.
Biz fotoğrafçıların adetidir, arada güneşe sesleniriz. “Lütfen bize biraz ışık göndeer…!!” Güneşin azıcık yüzünü göstermesiyle canlanan katmanların kırmızı ve gri-yeşil rengi, gökyüzünün koyu grisi ile kontrast oluşturuyor. Çok kısa süren bu anı değerlendirenlerin ise yüzleri gülüyor. İster geniş açı ister dar açı objektifle sade, dingin ya da dinamik fotoğraflar elde etmek için bulunduğumuz coğrafya her köşesinde farklı kadrajlar hazırlamış. Diyafram kullanımı ve farklı diyafram değerlerinin fotoğraf üzerindeki etkilerini deneyimlediğimiz bölgeden, doku, çizgiler, katmanlar, renk, erozyon etkileri ve çöl fotoğraflarıyla ceplerimiz dolu öğle üzeri ayrılıyoruz..
Yolumuzun üstündeki Beypazarı orman fidanlık şefliği bir sonraki durağımız. Hafif hafif esen rüzgarla yaprakların dansına, ayaklarımızın altındakiler, hışırtılarıyla eşlik ediyor. Tüm yorgunluğun uçup gittiği, çocukça bir enerjinin yüreklerimizi ısıttığı bu anlar eğlencenin başladığı, kıymetli anlardan biri. Farklı enstantene değerinin fotoğraf üzerindeki etkilerini görmek için bulunmaz fırsat. Haydi biraz yaprak uçuralım. -Hocam enstantene değerimiz kaç olmalı…?
Hafif tepelik bir noktaya yerleşmiş ve Sarıyer Barajını sakince yukarıdan izlemekte olan Uşakbükü Mahallesi’ndeyiz. Muhteşem bir manzaraya sahip mahallede ancak birkaç evin bacası tütüyor. Hava o kadar soğudu ki buz kestik. Göl üzerinde uçan angut kuşları, kıyıda birkaç balıkçı kayığı ile birkaç araba.
Sessizlik….!
Bu sene sonundaki sergi temamız sokak ve çizgiler. Havanın da erken kararacağını hesap ederek Beypazarı’na doğru yola çıkıyoruz. Birer tabak sıcacık tarhana çorbasının ardından sokak aralarında yaşamı gözlemlemek, belgelemek için dağılıyoruz. Güneşin etkisini yitirdiği bu akşamüstü saatlerinde sokaklar oldukça sakin, tezgahlar kapanmak üzere, mis gibi tereyağlı Beypazarı kurusu alınmadan dönülür mü? En kıymetlisi de fotoğraf sırasında yapılan sohbetler.
Gün biterken; yorgun vücutlar, dinlenmiş ruhlar, gülen yüzler…, teşekkürler TRAFOK.
Yazan: Müge ALTINALAN,
Fotoğraflar: Müge ALTINALAN, Turgay SEVEN, Suna BAYDUR, Nazile BOLAT.
Trabzon Vakfı Fotoğrafçılık Kulübü, fotoğraf ustaları ile üyelerini buluşturmaya devam ediyor.
Bu amaçla 15 Aralık 2018 Cumartesi günü yıllarını fotoğrafa vermiş, fotoğraf sanatçısı Sayın Adnan Ataç’ı Vakıf çatısı altında konuk ederek doğa fotoğrafçılığı, doğa fotoğrafçılığında idealizm konularında söyleşi gerçekleştirildi.
Doğa Fotoğrafçısı Prof.Dr. Adnan ATAÇ'ın konuşmacı olarak katılacağı, "DOĞA VE İDEALİZM" konulu fotoğraf sunumu ve söyleşisine hemşehrilerimizi bekliyoruz.
Tarih: 15 Aralık 2018, Cumartesi Saat 11:00
Yer: Trabzon Vakfı Ahmet Yıldız Konferans Salonu
BARIŞ IŞIKPUNAR
FOTOĞRAF SERGİSİ
“Yaşananlar”
BARIŞ IŞIKPUNAR
FOTOĞRAF SERGİSİ
Açılış kokteylimize davetlisiniz.
03.11.2018 • Saat 12.00
Sergi 24 Kasım 2018 tarihine kadar açıktır.
TRABZON VAKFI
FOTOĞRAFÇILIK KULÜBÜ
Trabzon Vakfı Ahmet Yıldız Toplantı Salonu
İnkılap Sokak No: 18/13 Kızılay / ANKARA